Borderline kişilik bozukluğu, diğer adıyla sınırda kişilik bozukluğu; kişinin kendisi ve diğer insanlar hakkındaki düşünme biçimini, sosyal hayatta problem yaratacak şekilde etkileyen bir mental rahatsızlıktır. Ağır işlev bozukluğu ve yüksek intihar riski yaratır. Davranış ve duyguları yönetememe, istikrarsız ilişki gibi durumların oluşmasına yol açabilir. Kendine zarar verici davranışlar geliştirmeyle, öfke, saldırganlıkla sonuçlanabilir. Borderline kişilik bozukluğu (BKB), her 100 kişiden 2’sinde görülmektedir. Başlangıcı ise geç erişkinlik döneminde gözlemlenebilir.
Özellikleri; Çökkün, Tutarsız, Değişken ruh hali, Saldırgan Şiddete eğilim.
Borderline kişilik bozukluğu görülen kişilerin ebeveynleri üzerine yapılan araştırmalarda genelde ailede kişilik bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu ve alkol kullanım bozukluğu görülmektedir. Bu kişilik bozukluğunun oranını azaltmak için, çocukluk döneminden itibaren erken müdahale etmek gerekmektedir. Hassas yapıda oldukları için başkalarının ufak duygu belirtileri onlar için çok büyük önem taşır. Borderline kişilik bozukluğu olan kişilerde dürtüsellik fazladır. Bundan dolayı aşırı yeme, madde kullanımı, kumar oynama, tehlikeli cinsel birliktelikler yaşama gibi uç noktalarda davranışlar sergileyebilirler. Yalnız kalmak istemeyerek terk edilme korkusu taşımaktadırlar. Terk edildikleri zaman depresyona girebilirler, öfke nöbetleri geçirebilir, kendilerine veya başkalarına zarar verebilir.
Erken ergenliğin başından itibaren BKB tanısı koyabilmek için kendini gösteren belirtiler şunlardır;
1) Kimlik karmaşası
2) Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında giden, tutarsız ve gergin kişiler arası ilişkiler
3) Terk edilme korkusu ve terkedilmekten kaçınmak için çaba gösterme
4) Kontrolsüz öfke
5) Duygulanımda tutarsızlık
6) Yineleyici intihar davranışları, girişimleri ya da göz korkutmalar
Stj. Psk. İrem Uçkuner